13 Mayıs 2008 Salı

Gardiyan Gülten aslında gaddar değil !


CİLVEYİ BİLMİYOR

* Parmaklıklar Ardında dizisinde sizi çeken ne oldu?
Bir projeye başlarken hiçbir karakter beni çekmez. Gülten rolü vurucu olmasına rağmen ilk başlarda küçük bir roldü. Ama aslında karaktere bakarsanız, bu kadın 'karakterli karaktersiz'.

* Evet biraz öyle aslında... Çünkü evinde ezik bir kadınken hapishanede bambaşka bir hale bürünüyor...
Aslında hepimiz evlerimizde farklıyız, sokakta farklıyız. Sevgilimize başkayız, çocuğumuza başkayız. Gülten evde ezilen, sokakta korkan bir kadın. Sevgilisiyle cilveleşen ama bir o kadar da cilveleşemeyen bir kadın. Cilvenin ne olduğunu bilmeyen bir kadın. Hapishanede gaddar. Ama sadece kafasında kurduğu 'suçlu suçludur ve cezasını çekecektir' düşüncesinden dolayı böyle davranıyor.

* Ne olursa olsun Gülten dişli ve sivri bir karakter.
İnanın bana başlarda böyle değildi. Gülten sıradan bir gardiyandı. Senaristimiz Gülten Çiçekoğlu'nun beni tanımasıyla başladı bu durum. Hiçbirimiz kendi çirkin taraflarımızı, estetik olmayan taraflarımızı göstermek istemeyiz. Ben, tam tersi gösterme taraftarıyım. Saçımdaki beyazlığı, boynumdaki kırışıklığı, yüzümdeki çizgileri çirkin görmüyorum. Güzel olmak zorunda değilim. Bir karakter çirkinse çirkini de oynarım. Çok güzelse zaten beni oynatmazlar.

* Bu tarz karakterler iyi tepkiler almazlar. Mesela zamanında Erol Taş'ı hırpalamışlardı. Size tepkiler nasıl?
Dışarıda pek çok kişi "Siz çok iyisiniz neden kötülük yapıyorsunuz?" diye soruyor. Birkaç psikopatın dışında bana 'kötü kadın' tarzında bir tepki gelmedi. "Yapmayın öyle, siz öyle değilsiniz" diyorlar sürekli.

* Canlandırdığınız karakterlerin genelinde bir dominantlık var... Gerçek hayatta da dominant mısınız?
Onu arkadaşlarıma sormak daha doğru olur. Yanlış bulduğum şeylere müdahele ederim. Ama da o insanına göre değişir. Herkese müdahale etmem. İnsanları koruma altına alma huyum vardır.

* Kaç yıldır oyuncusunuz?
Oyunculuğa çok uzun yıllar önce başladım. Ama ekran hayatım çok fazla değil. 'Yasemince' ile başladım. Ondan evvel ufak tefek rollerim oldu. 'Kara Melek', 'Yasemince'nin son birkaç yılında başladı. Oynadığım diziler uzun soluklu olduğu için çok uzun yıllardır ekranlardaymışım gibi geliyor. Zaman zaman tiyatro yaptım. Belli dönemlerde ara verdim. .

* Sinop'ta çekimler nasıl gidiyor? Rahat mısınız?
Çekimler beni çok zorluyor. İklime uyum sağlayamadım. Hiçbir şey yiyemedim. On beş günde dört kilo verdim. İklim bana çok sert geldi. Ve çok rutubetli. Çekim yaptığımız Sinop Cezaevi bildiğiniz gibi taştan yapılmış. 10 yıldır da kullanılmıyor. Ne kadar ısıtırsak ısıtalım, setler bir türlü ısınmıyor.

30 YILDIR SUÇ YOK


* Sinop halkının tepkisi nasıl oyunculara karşı?
Sinop halkı elinden gelen her şeyi yapıyor. Bir kere çok sıcaklar. Nereye girersem sürekli bir şeyler ikram geliyor. Doğası inanılmaz. Neredeyse 30 yıldır suç işlenmemiş. Dükkanların kapıları kimse olmasa bile açık. Bazen alışverişe gidiyoruz. Dükkanda kimse olmuyor. Sahipleri geldiğinde "Neden bekliyorsun al istediğini sonra ödersin" diyorlar. Biz böyle şeylere alışık değiliz.

* Oyunculuğu bırakma gibi bir düşünceniz olduğunu duyduk. Doğru mu bu?
Yoruldum artık... Zaten bir dizi başlasın, o bitsin, başkasına geçeyim diyen bir oyuncu asla değilim. Belirli aralıklarla oynadım sürekli. Ve artık genç değilim. Yeni bir şeye kalkışmak bana artık zor geliyor. Oynarsam bile artık misafir oyuncu olarak rol alırım. Bir kaç bölüm misafir oynarım, çıkarım sonra. Sürekli bir dizi artık düşünmüyorum.

kaynak: sabah.com.tr

Hiç yorum yok: