27 Mart 2008 Perşembe

Yelda Reynaud'la Akşam'a röportaj

Bugüne kadar yer aldığı sinema projelerindeki rolleriyle 6 ödüle birden sahip olan Yelda Reynaud, son olarak İstanbul Film Festivali'nde 'Anlat İstanbul' filmindeki transseksüel rolüyle 'En İyi Kadın Oyuncu Ödülü'nü aldı. Sinemanın gelecek yıllarında karşımızda sıkça göreceğimize artık eleştirmenlerin bile kesin gözüyle baktığı Yelda Reynaud, şu sıralar 'Gece 11.45' filmiyle beyazperdede boy gösteriyor. Rock şarkıcısı Feridun Düzağaç ile başrolü paylaşan Reynaud, 'Şarkıcılar gişe yapmıyor. Yoksa Madonna şimdiye kadar Hollywood'a çok para getirmişti, o bile gişe yapmadı. Seyirci isim değil hikaye istiyor. Teoman bir rock star ama demek ki insanlar onun sinemasını seyretmektense albümünü almayı tercih ediyor' demekten de kendini alamıyor.

Anlat İstanbul filmindeki rolünle İstanbul Film Festivali'nden ödül aldın ama film çok fazla oyuncu var diye eleştirildi. Sen bu eleştirilere katılıyor musun?

Bu tarz eleştiriler beni ilgilendirmiyor. 'Dizi oyuncuları birarada' dediler. Bunlara açıkçası niye taktıklarını anlamıyorum. Oyuncular iyi mi kötü mü, bunu eleştirsinler. Onların yaptıkları eleştiri değil. '30 meşhur insan var' demek eleştiri değil.

Anlat İstanbul'un kaderini eleştirmenler mi belirledi?

Yok sanmıyorum. Beğenen de oldu beğenmeyen de. 200 bin gişe yaptı ama 45 kopyayla çıktığında ancak bu kadar yaparsın. O yüzden kaderi kötü değildi. Mesela 'Balans ve Manevra' 100 kopya çıktı. Tam rakamlara bakmak lazım. Birçok filme 'Gişe yapmadı, kötü film' diyemezsin. Biraz matematik kullanmak gerekir bunları yorumlamak için.

Yurtdışında edindiğin başarılardan sonra neden Türkiye'ye geldin? Orada ilerlemen çok daha kolay olurdu.

Zorlukları seviyorum ama zorluğu yaşamak için gelmedim. Duygusal olarak bu ülkeye ihtiyacım vardı. Karşılıksız aşk olmaz. Bu ülkenin de bana ihtiyacı vardı. Benim bu aşkıma da bu ülke her zaman çok güzel cevap verdi. Verdiğimin fazlasını aldım. 6 tane ödülüm oldu.

Ödüller ne ifade ediyor senin için?

Bilmiyorum. Birçok oyuncu ödül almamasına rağmen devasa oyuncu ünvanını kaybetmedi. Marlon Brando 2 defa Oscar aldı fakat Tom Hanks 4 defa aldı. Baktığımız zaman hangisi daha büyük? Bana göre her zaman Brando büyüktür. Dolayısıyla ödül ne ki?

Anlat İstanbul'daki rolünden sonra transseksüeller sana sempati mi duyuyor?

Ben onları çok sevdim, aralarında çok takılmadım ama sevdim. Onları takdir ediyorum, zor şeyler yaşıyorlar. O insanlar neler yaşadı kimbilir? Onları yargılamak çok kolay. Ben onlara farklı bakmıyorum onlar benim gibi bir insan. Bu dünya onlara müsaade etmiyor.

Sophie Marceau'yu seyrettikten sonra onun yeteneksiz bir oyuncu olduğuna karar verip, 'Ben daha iyisini yaparım' demişsin...

Ben yeteneksizliğine karar vermedim, sadece yeteneksiz buldum. Beğenmedim. Oyuncu olmayı düşünmüyordum ama onun oyunculuğu öyle gözüme battı ki, 'Bu olamaz, mümkün değil, o yapabilirse ben daha iyisini yaparım' dedim.

Hangi filmiydi?

Çok kötü bir filmdi; 'La Boum'. Onun çocukluk filmi belki... 15 yaşında mıydı ne... Ben de 19 yaşındaydım.

Oscar almak gibi bir hayalin var. Bunun bir rüya olduğunu düşünmüyor musun?

Hollywood'a gitmektense, Hollywood gelsin bizi burada keşfetsin. Bütün derdimiz, yetersiz filmlerin çekilmesi. Birçok insanın derdi yurtdışına gitmek, benim de böyle bir derdim vardı ama zamanla aklım başıma geldi. Hollywood'un bana ihtiyacı yok ki. Hollywood'un bir Türk oyuncuya ihtiyacı yok çünkü pazarı yok. Antonio Banderas başarıyor çünkü bir Latin pazarı var.

En büyük aşkın Marlon Brando'ya gelirsek. Nedir bu Brando hayranlığı?

Marlon Brando'ya beş yaşındayken aşık oldum. Annem keşfettirdi. 'The Bounty' filminde izlemiştim. Ben bu adamla evleneceğim diyordum. O benim aşkımdı.

Gece 11.45 filminden biraz bahseder misin?

Film gösterime girmeden nasıl olduğunu bilmiyordum. Sonuçta orada Ercan (Durmuş) ismi olan bir şarkıcıyı kullandı: Feridun Düzağaç. Bu, gişeye de yansıyabilir.

Ama Teoman da ismi olan bir şarkıcıydı?

Ne yazık ki şarkıcılar gişe yapmıyor yoksa Madonna şimdiye kadar Hollywood'a çok para getirmişti ama o bile gişe yapmıyor. Bugün kimse neyin gişe yaptığını da bilmiyor. Seyirci belli bir isim istemiyor. Teoman bir rock star ama demek ki insanlar onun sinemasını seyretmektense albümünü almayı tercih ediyor.

Sezen Aksu'nun klibinde oynama hikayen nasıl gelişti?

Ben onunla hep tanışmak istemiştim. Bunu arkadaşlarım sağlayabilirdi ama hayır dedim. Bu tanışma, bir projede olmalıydı. Bir taşla iki kuş vurdum. Hem Fatih (Akın) hem Sezen Hanım... Klip çok güzel geçti. Sezen Hanım çok kibar ve hoş bir kadın.

Fatih Akın ile bir filmde birlikte çalışacak mısınız?

Fatih'i geçen yıl İstanbul'da tanıdım. Bana bir film teklifinde bulundu. 'Birlikte çalışmak istiyorum' dedi. Bu klip de bizim mezemiz oldu.




'MARLON BRANDO'NUN ÖLÜMÜ KARNIMI AĞRITIYOR

En büyük aşkım Brando'nun öldüğünü duyunca çekimdeydim ve çok fena oldum. (Gözleri doluyor) Hala inanamıyorum. Düşündümçe karnıma ağrı giriyor. Benim bir hayalim vardı. Onunla oyrnamaktı. Onunla birlikte bu hayal de öldü. Bu çok acı bir şey. Bu çılgınca bir şey miydi, hayır değildi. Herkesin hayalleri vardır. Yaşasaydı, bir 10 yıl içinde onunla oynardım. Herhangi biri gibi onunla tanışabilirdim. Her şey olur bu dünyada. Gazetede okudum, adamın birinin başına bir inek düşmüş ve adamı öldürmüş. Gökten inek düşebiliyorsa ben niye Marlon Brando ile oynamayayım? İneğin düşmesi çok daha saçma bir şey.




'HÜLYA AVŞAR GİBİ FIRLAMA BİR KADINLA OYNAMAK İSTERDİM'

Hülya Avşar ile çalışmak istiyorum. Seviyorum o kadını. Birbirimizi taşıyabiliriz. O inanılmaz manyak bir şey. Fırlama bir şey ve benim hoşuma gidiyor. Ne derlerse desinler çok güzel bir kadın. Ticari film ya da sanat filmi diye ayırt etmem. Mesela ticari olarak görülen Vizontele'de de oynamak isterdim. O insanlarla çalışmak isterdim. Cem Yılmaz da keza öyle... İlla ki gişe yaptığı için azarlamaya gerek yok. Adam sonuçta işini biliyor.




'HOŞGELDİN HAYAT FİLMİNDE OYNAMAK HATAYDI'

'Hoşgeldin Hayat' filmi benim hatamdı. Filmi beğenmedim. Herkes hata yapabilir ama önemli olan hataları tekrarlamamaktadır. Kendi performansımdan memnun kalmadım. Olanaklarım çok kısıtlıydı. Maalesef ben de hata yapabiliyorum. Filmin tanıtımı için bile çaba sarfetmedim. Kişisel bir tepkiydi bu. Kimseyle tatsızlık yaşamadım, uyumlu bir insanım. Filmin beni en çok rahatsız ettiği nokta sessiz olmasıydı. Bilseydim böyle olacağını zaten kabul etmezdim. Bazı şeyleri sette öğreniyorsun. Ben nereden bilebilridim ki 2004 yılında bir filmin sessiz çekilebileceğini.

(kaynak:aksam.com.tr)

2 yorum:

Adsız dedi ki...

ben aliyeyi yani yelda reynaud u çoooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooooook seviyorum senle tanışmayı çok isterdim keşke mümkün olsa seni çok seviyorum benim adım ece ve parmaklıklar ardından en iyi oyunncusun herkestendaha iyi yapıyorsun

Adsız dedi ki...

Ben Yelda Reynaud´u cok severim.. aliye rolü ona cok yakismis. Ben isvicrede yasiyorum ve onun icinmi bilmiyom ama yelda hanimi cok seviyorum. keske bir yol bulup onunla tanisa bilsem. Bence o 6 ödüllü hak etmis. Benim eyitimim yoktur ama iyi taklid ederim ;) insallah birgün türkiye´e gelince onunla karsilasirim.