28 Aralık 2007 Cuma

Parmaklıklar Ardında 3. bölüm izle

Parmaklıklar Ardında Dizisi 3. Bölüm 1. kısım



Parmaklıklar Ardında Dizisi 3. Bölüm 2. kısım



Parmaklıklar Ardında Dizisi 3. Bölüm 3. kısım



Parmaklıklar Ardında Dizisi 3. Bölüm 4. kısım



Parmaklıklar Ardında Dizisi 3. Bölüm 5. kısım



Parmaklıklar Ardında Dizisi 3. Bölüm 6. kısım



Parmaklıklar Ardında Dizisi 3. Bölüm 7. kısım



Parmaklıklar Ardında Dizisi 3. Bölüm 8. kısım

27 aralık dizi reytingleri

Parmaklıklar ardında dizisi 3. bölümünde 2. Sırada yerini aldı...!

HEDEF KİTLE : A/B
27 ARALIK 2007 PERŞEMBE
NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 KURTLAR VADISI PUSU [NET] SHOW 11,70 26,40
2 PARMAKLIKLAR ARDINDA [NET] ATV 11,00 26,60
3 ANNEM [NET] KAND 10,10 24,60
4 KAVAK YELLERI [NET] KAND 9,40 21,70
5 KANAL D ANA HABER BULTENI [NET] KAND 8,20 24,20
6 SINEKLI BAKKAL [NET] ATV 6,80 16,00
7 ATV ANA HABER BULTENI [NET] ATV 6,70 19,80
8 SPOR GUNDEMI KAND 5,70 15,40
9 KURTLAR VADISI PUSU (OZET) [NET] SHOW 5,10 12,40
10 TATLI BELA ''FADIME'' [NET] STAR 5,00 11,80

TOTAL
27 ARALIK 2007 PERŞEMBE
NO PROGRAM ADı KANAL RATING (%) SHARE (%)
1 KURTLAR VADISI PUSU [NET] SHOW 14,10 32,10
2 PARMAKLIKLAR ARDINDA [NET] ATV 8,70 22,30
3 KANAL D ANA HABER BULTENI [NET] KAND 8,60 22,60
4 KAVAK YELLERI [NET] KAND 8,00 17,80
5 TEK TURKIYE [NET] STV 7,40 17,00
6 ANNEM [NET] KAND 7,30 18,80
7 ARKA SOKAKLAR (TKR) [NET] KAND 7,20 22,60
8 KURTLAR VADISI PUSU (OZET) [NET] SHOW 6,40 14,60
9 TATLI BELA ''FADIME'' [NET] STAR 5,90 13,30
10 ATV ANA HABER BULTENI [NET] ATV 5,50 14,40

Parmaklıklar Ardında Dizi Ekibine Taka Hediyesi


Sinop Belediye Başkanı Zeki Yılmazer, tarihi Sinop Cezaevi'nde çekimi süren "Parmaklıklar Ardında" adlı dizinin set ekibine taka maketi hediye etti.

Yönetmenliğini Hakan Gürtop'un yaptığı kadın mahkumların çileli hayatlarını ekrana taşıyacak olan "Parmaklıklar Ardında" adlı dizinin çekimleri, birçok ünlü mahkuma ev sahipliği yapan tarihi Sinop Cezaevi'nde devam ediyor. Dizinin özel bir televizyon kanalında perşembe günü yayınlanacak olan ilk bölümü öncesi Sinop Belediye Başkanı Zeki Yılmazer, set yöneticilerine kentin tanıtımına katkılarından dolayı Sinop'a özgü "Karadeniz takası"nın maketini hediye etti. Dizinin set ekibi adına Başkan Yılmazer ile


bir araya gelen set sorumlusu Tülay Kirman, Yılmazer'e çalışmalarında kendilerine verdikleri desteklerden dolayı teşekkür etti. Tülay Kirman, "Biz Sinop'a aşık olduk. Gerçekten çok büyük bir ilgiyle karşılaştık. Başta size ve tüm Sinop halkına teşekkür ediyorum" dedi.

Başkan Yılmazer de, dizinin Sinop'un tanıtımı noktasında önemli bir rol oynayacağına inandığını belirtti.

26 Aralık 2007 Çarşamba

Parmakliklar Ardinda Dizisi 2. bolum Reytingi

Parmaklıklar ardında Dizisi 2. bölümünde zirveye oturdu..!
20 aralık perşembe günkü reytingler;

1 PARMAKLIKLAR ARDINDA [NET] ATV 7,90 24,20
2 ORUMCEK ADAM (Y.S) [NET] KAND 5,90 19,40
3 KANAL D ANA HABER BULTENI [NET] KAND 5,20 20,50
4 CINLILER GELIYOR (T.S) [NET] KAND 5,00 16,00
5 ATV ANA HABER BULTENI [NET] ATV 4,50 17,70
6 STAR ANA HABER BULTENI [NET] STAR 4,00 15,60
7 AVRUPA YAKASI (TKR)-OPT [NET] ATV 3,80 19,10
8 HZ.YUSUF (Y.S) [NET] STAR 3,60 11,70
9 A1 KICKBOX SAMPIYONASI TURNUVASI [NET] SHOW 3,50 12,40
10 ACIK DENIZ (Y.S) [NET] ATV 3,30 13,90
11 KURTLAR VADISI TEROR (TKR) [NET] SHOW 3,30 10,90
12 DONGEL KARHANESI (T.S) [NET] ATV 3,20 16,70
13 ARKA SOKAKLAR (TKR) [NET] KAND 3,20 14,70
14 UCUMUZ BIR DIVA''YLA [NET] STAR 3,00 10,50
15 ATV SPOR HABERLERI ATV 2,90 11,00
16 SAHTE KABADAYI (T.S) [NET] ATV 2,90 9,60
17 SHOW TV ANA HABER BULTENI [NET] SHOW 2,60 10,10
18 ARKA SOKAKLAR (OZET) KAND 2,40 14,00
19 TRT SPOR TRT1 2,40 8,50
20 SEVIMLI KAHRAMANLAR (OGLE) KAND 2,30 15,40

23 Aralık 2007 Pazar

Parmaklıklar ardında Dizisi 2. bölüm izle

Parmaklıklar ardında 2. bölüm 1. kısım



Parmaklıklar ardında 2. bölüm 2. kısım



Parmaklıklar ardında 2. bölüm 3. kısım



Parmaklıklar ardında 2. bölüm 4. kısım



Parmaklıklar ardında 2. bölüm 5. kısım



Parmaklıklar ardında 2. bölüm 6. kısım



Parmaklıklar ardında 2. bölüm 7. kısım

18 Aralık 2007 Salı

13 aralık Perşembe Dizi Reytingleri

Parmaklıklar ardında Perşembe günü Büyük bir başarı göstererek 4. sırada yerini aldı.Yoğun istek üzerine 18 aralık salı günü tekrar ekranlara geldi.

1-Kurtlar Vadisi Pusu 15.90 Rating
2-Kavak Yelleri 8.80 Rating
3-Annem 7.80 Rating
4-Parmaklıklar Ardında 6.80 Rating
5-Tatlı Bela Fadime 6.60 Rating

17 Aralık 2007 Pazartesi

Tarihi Sinop Cezaevi

Dizinin Çekildiği Yer: Sinop Cezaevi

Sinop İli, Merkez, Kaleyazısı Mahallesi, Cumhuriyet Sokağıında hazineye ait 1 pafta, 59 ada, 54 parsel no. lu ve 10247.74 m2. Yüzölçümlü tarihi Bölge Kapalı Cezaevi ve Çocuk Islahevi, Sinop kalesinin güney batı ucunda kalan iç kale içinde yer almaktadır. Cezaevi 06 Aralık 1997 tarihinde boşaltılmış ve 02 Ağustos 1999 tarihinde Kültür Bakanlığı'na tahsis edilmiştir. Sinop Kaleleri ilk defa M.Ö. 2000'de yaşayan yerli kavim Gaşkalılar zamanında kurulmuş, Grek, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklular ve Osmanlılar devrinde büyütülerek onarılmıştır. Iç Kale adi verilen hapishanenin bulunduğu alan ise 03 Ekim 1214 yılında Sinop'u zapteden Selçuklu Sultani Izzeddin Keykavus tarafindan, ana kalenin kuzeyden güneye inen dik bir surla kesilmesi ile meydana getirilmiştir. Enine ikinci bir duvar ile iki bölüme ayrılan iç kalenin güneyde kalan kısmı 9500 m2.'lik alanı kapsamaktadır. Sinop Hapishanesi bu alanda kurulmuştur. Surlar ve kalenin yapım şekli buranın hapishane zindan olarak kullanıldığına ilişkin kanıtlar veriyor. Hapishaneyi çevreleyen iç kale 11 adet burç ile desteklenmiştir. Burçların yükseldiği denize hakim güney beden 22 metre ve surların yüksekliği 18 metredir. 3 metre kalınlığında olan surların üzerinde iç kaleyi bir uçtan bir uca kadar gezebilme imkanı veren yollar muhafizların gezi yolu olarak kullanılmıştır. Üzerlerinde değerli tarihi bilgiler bulunan kitabeleri ile bu gün sapa sağlam ayakta duran ve eski zindan özelliğini yitirmeyen ve bazıları kullanılabilir durumda olan Burçlar bu hali ile görülmesi gerekli kültür varlıklarımızdandır. İç kaleyi oluşturan beden ve burçların yapımında Antik devir mimarisine ışık tutacak bol miktarda mimari parçalar kullanılmıştır. Duvar Selçuk Kitabelerinin yanında, bünyesinde taşıdığı mimari parçalar ile de bir açık hava müzesi görünümündedir. Arkaik devrin, mabetlerinde görülen metop parçaları klasik devirden arşitrav parçaları, iyonik sütun başlıkları, sütun kaideleri duvarlara adeta teşhir edilmek üzere konulmuş parçalar gibidir. Selçuklular zamanında tersane olarak kullanılan iç kale Osmanlılar zamanında da kullanılmış, zamanın en mükemmel harp gemileri yapılmıştır. Kültür Bakanlığına devri yapılan tarihi cezaevinin; Sosyal Etkinlikler Alanı, Galeriler, Konferans Salonu, Tanıtım Salonu, Satış Reyonu, Kafeterya gibi fonksiyonlar kazandırılarak "Kültür Kompleksi" halinde halkın hizmetine sunulması düşünülmektedir.

Prof. Mahir AYDIN'ın Kaleminden Tarihî Sinop Kale Cezaevi

Dünyada, cezaevinin ünüyle anılan şehirlerin sayısı çok azdır. Ama hiçbiri, Sinop Cezaevi kadar tarihsel derinliğe sahip değildir. Bunun bir çok nedeni olsa da, kentin coğrafi konumu, bunda sanırız en önemli etken olsa gerek. Çünkü Sinop, Uygarlıklar Ülkesi Anadolu'nun "yalnız kenti"dir. Orta kuşakta bulunmasına karşın, Karadeniz'e bir "kısrak başı" gibi uzanır. Bu konum ona, özel bir güzellik katarken, aynı zamanda ideal bir Koloni Kenti de yapar. İlkçağın Koloni Kentleri üzerinde, her zaman bir sis perdesi vardır. Onların tarihsel derinliğine dair elde ettiğimiz bilgiler, çok belirgin değildir. Buna karşın, kale duvarları ile korunan, daha çok küçük yerleşim alanları olduklarını görüyoruz. Ve bu ölçekte Sinop'un, MÖ. 6.500'e kadar indiğini biliyoruz. Sinop Kalesi, günümüzden 4.000 yıl önce, bölgeye egemen olan Gaskalılar tarafından yapılmıştır. Kale, kentin konumundan dolayı önemini hiç kaybetmemiş ve hatta onu, bir Kale Kent bile yapmıştır. Grek, Pontus, Roma, Bizans, Selçuklu ve Osmanlılar, gerekli ilaveler yaparak, onu değerlendirmişlerdir. Ama kalenin ana plandaki boyutları, MÖ. 72'de Pontus Kralı Mithridates Eupatur döneminde şekillenmiştir.

Cezaevi Hükümlü ve Tutuklu Koğuşlurı Sinop'un Türkler tarafından alınması, 1214 yılında Anadolu Selçukluları dönemine rastlar. Sultan İzzettin Keykavus, kaleye kuzey-güney yönünde paralel bir sur ekleyerek, İç Kale'yi meydana getirmiştir. Ayrıca enine örülen bir duvar ile de, bu İç Kale ikiye bölünmüştür. Güneyde kalan ve 9.500 m²lik bu kısım, bugünkü Tarihi Sinop Cezaevi'nin kullanım alanını oluşturacaktır. Sinop Kalesi'nin bir cezaevi olarak kullanılmasına ilişkin elimizdeki en eski kayıt, 1568 tarihlidir. Bu dönemin çok sayıdaki ayaklanmalarının birinde, İbrahim ve Mehmet adlı iki suhtenin, yağmacılık suçuyla, kalede hapsedildiğini görüyoruz.

Cezaevi İç AvlusuÇeşitli tarihlerde Sinop'a uğrayan gezginler, Kale'ye değinmeden geçmemişlerdir. Örneğin Evliya Çelebi, bu kenti 1640 yılında anlatırken şu gözlemlerde bulunur: "Kale düz bir yerde kurulmuş olup, iki taraftan dalgalar döver. Dikdörtgen biçimindedir. Hapishaneyi oluşturan İç Kale, 11 adet burç ile desteklenmiştir. Burçların yüksekliği 22, duvarlarınki 18 metredir. İç Kale'yi çepeçevre kuşatan duvarlar 3 metre kalınlığında olup, muhafızlar için devriye yolu özelliğindedir." Yine Evliya Çelebi, çok renkli ama biraz abartılı üslubuyla, Sinop Cezaevi'ni şöyle anlatır: "Büyük ve korkunç bir kaledir. 300 demir kapısı, dev gibi gardiyanları, kolları demir parmaklıklara bağlı ve her birinin bıyığından 10 adam asılır nice azılı mahkumları vardır. Burçlarında gardiyanlar ejderha gibi dolaşır. Tanrı korusun, oradan mahkum kaçırtmak değil, kuş bile uçurtmazlar." Evliya Çelebi'nin anlattıklarında gerçek payı çoktur. Deniz kenarında olduğu halde, denizi göremeyen mahkumlara Sabahattin Ali, 1933'te şöyle seslenecektir: "Görmesen bile denizi / Yukarıya çevir yüzü." Öyle ya, burada mahkumların dünyasına dışarıdan katılan yalnızca iki şey vardı: Özgürlükten uçarak gelen martılar ve bahçe duvarında kendiliğinden açan kır çiçekleri� Çünkü o dönemde, Sinop Cezaevine "girilir, ama çıkılmaz"dı. Nemden kibritin bile yanmadığı bu mekanda, mahkumlar çürümek ve ceza sürelerini tamamlayamadan ölmekle, karşı karşıya kalırlardı.

Cezaevinden Genel GörünümSelçuklu Sultanı İzzettin Keykavus, kalenin güneyine 5 adet burç yaptırmış ve her birine komutanlarının adlarını vermiştir. Bu burçlar, kale bir cezaevine dönüşmeden önce, zindan olarak kullanılmıştır. Kale burçlarının kendisi gibi kitabeleri de, günümüze kadar ulaşmıştır. Bu "eski zindan" yaklaşık 800 yıllık geçmişi ile, Anadolu'daki en eski kültürel varlıklarımızdan birini oluşturur. Tarihte çeşitli devletler, kendi mimari tarzını yükseltirken, önceki uygarlıkların işlenmiş taş malzemesini, amaçlarına uygun olarak kullanmışlardır. Bir örneğini İstanbul Beyazıt'taki Patrona Hamamı'nda gördüğümüz bu uygulama, doğaldır ve yadırganmamalıdır. Burada da, İç Kale'nin duvar ve burçlarının yapımında, Selçuklu öncesine ait uygarlıkların taş malzemesi kullanılmıştır. Üzerlerinde Grekçe ve Latince yazıların okunabildiği bu taşlar, kendi dönemlerinin önemli "tarih kayıtları" olarak karşımızda durmaktadır. Çeşitli sütun başlıkları ve kesme taşlardan oluşan bu parçalar, Selçuklu mimarisinin katkılarıyla birlikte, daha da önem kazanmaktadır.

Cezaevinden Genel Görünüm Uzun süre tersane ve zindan olarak kullanılan İç Kale, 1887 yılında Cezaevi'ne dönüşmüştür. Bu konuda İstanbul'dan görevlendirilen Sinop Mutasarrıfı Veysel Paşa, amaca uygun olarak, önemli düzenlemeler yapmıştır. Buna göre, iki kat üzerine, kesme taştan ve sık pencereli olarak yapılan cezaevi, "U" biçiminde tasarlanmıştır. Ayrıca, mahkumlar tarafından kullanılmak amacıyla tek kubbeli bir hamam yapılmıştır. Tarihi Sinop Cezaevi'nin "konuk" listesi, her dönemde kabarık olmuştur. Konuklar arasında, 1713'te Kırım Hanı Devlet Giray'dan başlayıp, 1932'de Sabahattin Ali'ye kadar, bir çok ünlüyü sayabiliriz. Farklı milliyet ve bölgeden gelen mahkumlar nedeniyle cezaevi, deyim yerindeyse "Nuh'un Gemisi"ni andırıyordu. Buna, Sinop'ta zorunlu ikamete tabi tutulanlar dahil değildir.

Kaçmanın imkansız olduğu bu cezaevinde, geçen yüzyılın başında güzel bir uygulama başlatılmıştır. Mahkumlara el sanatları öğretilmiş ve marangozluk, kuyumculuk ve oymacılık gibi sanatlarla, üretime yöneltilmiştir. Böylece üretilen eşyalar dışarıya satıldığı gibi, mahkumlar da el emeklerinin karşılığını almıştır. Daha da önemlisi, "zaman yükü"nün ağırlığı hafifletilmiştir.

Çocuk CezaeviCezaevinin girişi, geniş merdivenli ve rahat bir plana sahiptir. Sırtını batı duvarına vermiş avluya açık olan binada 28 oda vardır. Yakınında aynı yüzyıla ait taş hamam bulunmaktadır. Küçük fakat sevimli bir mimarisi olan hamam, orijinal özelliğini aynen korumaktadır. Hamamın girişinde ılıklık ve ona bitişik 5 adet kurnası bulunmaktadır. Sonradan yapılan değişimle, kurna sayısı 7'ye çıkarılmıştır. Dikdörtgen planlı ve tonoz kubbeli bir sıcaklık bölümü bulunmaktadır. Kubbenin küçük cam pencerelerinden aydınlanan, sıcaklık kısmında göbek taşı yoktur. Alt katta, zeminden aşağıya merdivenle inilen ve kesme taşlı kapısı olan külhan bulunmaktadır. Cezaevinin, duvarla ikiye ayrılan İç Kale'nin kuzeyindeki bölmede, 1939 yılında 2 katlı ve 9 koğuşlu, ikinci bir taş bina yapılmıştır. Çocuk Cezaevi olarak kullanılan bu binanın mimarisi, eskisine uygundur. Ama 1996'da "E-Tipi Kapalı Cezaevi"nin yapılmasıyla, Sinop'taki hükümlü ve tutuklular buraya taşınmıştır.

Cezaevi Koğuşları Bugün Tarihi Sinop Cezaevi, artık bir turistik gezi alandır ve geçmişte yaşadıklarından uzaktadır. Ve yüzyılların yükünü üzerinden atmak istercesine, olanlara kayıtsız. Yalnızca, hayret dolu bakışlarla, kendini tanımaya çalışan turistleri ağırlıyor. Bu haliyle, mutlu da görünüyor. Bizim bu konuda bir çabamız var. Fransa'nın Bastil Hapishanesi'nden çok daha eski olan Tarihi Sinop Cezaevi'ne, UNESCO'nun koruması altında, "Dünya Mirası" kimliği kazandırmak. Bu konuda bize katılır mısınız?
Bu Bölüm 19 Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dekanı Prof.Dr Mahir AYDIN Tarafından Kaleme Alınmıştır.

Edebiyatta Sinop Cezaevi
"... Uzun zamanlar deniz kenarında ve surlar içindeki bir hapishanede kaldım. Kalın duvarlara vuran suların sesi taş oralarda çınlar ve uzak yolculuklara çağırırdı. Tüylerinden sular damlayarak surların arkasında yükseliveren deniz kuşları demir parmaklıklara hayretle gözlerini kırparak bakarlar ve hemen uzaklaşırlardı." diyen Sebahattin Ali, "Duvar" isimli öyküsünde Sinop Cezaevini anlatır. Pekçok ünlünün yattığı cezaevi, kimi zaman öykülere, çoğu kez burada yatanların daha sonra yazdıkları anılarına ve pekçok şiire konu olmuştur. Sebahattin Ali 1936 yılında yazdığı bu öyküsünde tutukluluk günlerine geri döner : "... Fakat benim kaldığım hapishanede her şey, her ses hürriyeti gözlerin önüne kadar getirmek, sonra birdenbire çekip götürmek için yapılmış gibiydi. Surların üstünde büyüyen ufak ufak ağaçlar, yosunlu taşlardan aşağı sarkan sarı çiçekler, bir bahar havası içinde eli kolu bağlı olmanın bütün acılarını içime dökerdi. Uçsuz bucaksız gökte bir kuğu gibi ağır ağır yüzen bulutlar benden bir teselliyi: unutmayı alırlardı..." Duvar, Sebahattin Ali'ye kır saçlı bir mahkumun anlattığı "yarı kalmış bir firar hikayesi"dir. Yazar ayrıca o dönemde yazdığı şiirlerini "Hapishane Şarkısı" başlığı atında toplamıştır. Refik Halid KARAY'ın "Memleket Hikayeleri" adlı kitabında yer alan "Şaka" adlı öykü de 1915 Sinop'unda geçer. "... Kepenkleri yarı kaldırılmış loş meyhaneleri, müşterisiz boş dükkanları, sessiz uykulu evleriyle gündüzler hakeketsiz, şamatasız duran... akşama doğru meydana balık sergileri kurulduktan sonra istiridye işportaları dizildikten sonra halk ve uğultu ile..." dolan Sinop'ta "... havası, suyu, yemeği istekler uyandıran bu memlekette kadınsızlıktan sızlanan..." üç arkadaşın öyküsüdür bu. Ahmet Bedevi KURAN da burasıyla ilgili anılarına "Meşrutiyet Zamanının Fizanı Sinop" başlığı ile başlar. 1913 yılında Sinop'a sürülen Refii Cevad "Sayılı Fırtınalar" adlı romanında bir af sonucu Sinop Cezaevinden çıkanlara yer vermiş ve şöyle anlatmıştır: "... Memleketin ceza tarihinde ayrı bir ehemmiyeti haiz olan Sinop zindanı kalebendlerin ilk merhalesiydi. Burada sükunet bulmayanlar Bodrum Kalesi'ne, orada da azgınlığa devam edenler Payas'a sevkedilirdi... 1914-1918 harbinde bu kanlı katillerden bir alay teşkil edildi. Bütün zindanlar boşaltıldı ve içerdekiler, meşhur Sinop'ta bulunuyorduk. Mahkumların sevk edileceği haberi üzerine zindanın cümle kapısına biz de yığıldık..." 10 yıl Sinop Cezaevinde yatan Kerim KORCAN kızına yazdığı şiirde Sinop'u anlatmıştır:
"... İşte sürgünler cehennemi olarak
Ün yapmış Sinop bu
Nelerin gelip
Deve kervanları misali
Nelerin göçtüğünü
Surlardan kalelerden
Ve genç pehlivanlar gibi
Dirice köprüye yatmış
Kemerlerden ibretle oku
Martılar
Çığlık çığlığa uçuşurken
Karadeniz asırlarca
Ağır toplarıyla döğmüş döğmüş kıyılarını ..."
Kerim KORCAN "İdamlıklar" adlı öykü kitabında Sinop'un ve cezaevinin fiziksel koşullarına değinmekle birlikte daha çok idam mahkumlarının dışardaki ve içerdeki yaşantıları ile psikolojik durumları üzerinde durmuştur. Sinop Cezaevinde geçen "Linç" adlı romanında ise cezaevi dekorunda Türkiye'nin toplumsal yapısına da yer verir. 1967 yılında tamamladığı romanında KORCAN, Arap Kadir'in onur mücadelesini anlatmaktadır. Zeyyat SELİMOĞLU da "Kırık" adlı öyküsünde, toprak sorunu yüzünden komşusunu vurup hapse düşen Rizeli denizci Deli Tahsin'i anlatır. Öykü, 10 yılını Sinop Cezaevinde geçirecek olan bir denizcinin psikolojisini yansıtır. Sinop, Cezaevi ve burada cezasını çeken insanlar hakkında bilgi vermesi açısından tüm bu eserler son derece önemlidir. Burda yazılanlardan haric irili ufaklı birçok Sinop cezaevini anlatan eser bulunmaktadır..

Sinop Cezaevinde Yatan Ünlüler

Refik Halit Karay : 12 Haziran 1913'de Mahmut Şevket Paşa'nın öldürülmesi ile başlayan ve bu suikasti takiben "İttihat ve Terakki karşıtı" olması sebebiyle İstanbul dışına sürülüyor. 1913 - 1918 yılları arasını Sinop, Çorum, Ankara ve Bilecik'te geçiriyor.
Mustafa Suphi : İttihatçı rejimin hak düşmanı niteliğini haksız savaş yaklaşımlarını eleştiren yazıları nedeniyle Şevket Paşanın öldürülmesi bahane edilerek 1913 yılında 15 yıl mahkumiyetle Sinop'a sürülüyor. 1914 yılında bir kayıkla Rusya'ya kaçmıştır.
Ahmet Bedevi Kuran : 1884 - 1966 yılları arasında yaşamıştır. 1913'de önce Bodrum'a daha sonra Sinop'a sürülmüş, buradan Sivastopol'a kaçmıştır.
Refii Cevat : 1890 - 1968 yıllarında yaşamıştır. Alemdar gazetesindeki yazıları sebebiyle 1913'de Sinop'a sürülmüştür.
Hüseyin Hilmi : 1910 yılında Osmanlı Sosyalist Fırkası kurucuları arasında yer alan Hüseyin Hilmi 1913'de Sinop'a daha sonra Çorum ve Bâla'ya sürülür. 1923 yılında öldürülür.
Burhan Felek : Çok kısa bir süre Sinop'ta sürgün kalmıştır.
Osman Cemal Kaygılı : 1913 sürgünlerindedir.
Celal Zühtü Benneci : (Teyyareci Celal)
Sebahattin Ali : 26 Aralık 1932 - 29 Ekim 1933 yılları arasında önce Konya sonra Sinop Cezaevinde tutuklu olarak kaldı.

Aldırma Gönül
Başın öne eğilmesin
Aldırma gönül, aldırma
Ağladığın duyulmasın,
Aldırma gönül, aldırma

Dışarda deli dalgalar
Gelip duvarları yalar;
Seni bu sesler oyalar,
Aldırma gönül, aldırma

Görmesen bile denizi,
Yukarıya çevir gözü:
Deniz gibidir gökyüzü;
Aldırma gönül, aldırma

Dertlerin kalkınca şaha
Bir sitem yolla Allaha
Görecek günler var daha;
Aldırma gönül, aldırma

Kurşun ata ata biter
Yollar gide gide biter;
Ceza yata yata biter;
Aldırma gönül, aldırma

Sabahattin Ali

Kerim Korcan : 1918 doğumlu - 1938 Harp Okulu davası sonucu 10 yıl Sinop Cezaevinde kalmıştır.
Osman Deniz : Talat Aydemir hareketindeki önemli isimlerden biridir. Kurmay Yarbaylık görevini sürdürürken 22 Şubat 1962 olaylarına karışması nedeniyle emekliye çıkarılır. 21 Mayıs 1963 eyleminde öncülük yaptığı gerekçesiyle ölüm cezasına çarptırılır. Cezası müebbete çevrilerek 26.06.1964'te kesinleşen cezası nedeniyle Sinop'a gönderilmiş, 1974 affında çıkmıştır.
Zekeriya Sertel : Gazeteci yazar 1925 yılında Resimli Ay dergisindeki yazılarından ötürü İstiklâl Mahkemesi tarafından üç yıl süreyle Sinop'a sürgün edilmiştir.
Nazım Hikmet ve Necip Fazıl'ın da Sinop Cezaevinde kaldığı söylenmekle birlikte bu konuda kesin bir belge yoktur.

Zindandan Mehmete Mektup

Zindan iki hece. Mehmed'im lafta!
Baba katiliyle baban bir safta!
Bir de geri adam, boynunda yafta...
Halimi düşünüp yanma Mehmed'im!
Kavuşmak mı?.. Belki... Daha ölmedim!

Avlu... Bir uzun yol... Tuğla döşeli,
Kırmızı tuğlalar altı köşeli.
Bu yol da tutuktur hapse düşeli...
Git ve gel... Yüz adım... Bin yıllık konak
Ne ayak dayanır buna, ne tırnak!

Bir alem ki, gökler boru içinde.
Akıl almazların zoru içinde
Üstüste sorular soru içinde.
Düşün mü, konuş mu, sus mu, unut mu?
Buradan insan mı çıkar, tabut mu?

Bir idamlık Ali vardı, asıldı
Kaydını düştüler, mühür basıldı.
Geçti gitti, birkaç günlük fasıldı
Ondan kalan, boynu bükük ve sefil;
Bahçeye diktiği üç beş karanfil...

Müdür bey dert dinler, bugün "maruzat"!
Çatık kaş... Hükümet dedikleri zat...
Beni Allah tutmuş kim eder azat?
Anlamaz; yazısız, pulsuz dilekçem...
Anlamaz! ruhuma geçti bilekçem!

Saat beş dedi mi, bir yırtıcı zil
Sayım var, maltada hizaya dizil!
Tek yekün içinde yazıl ve çizil!
Insanlar zindanda birer kemmiyet;
Urbalarla kemik, mintanlarla et.

Somurtuş ki bıçak, nara ki tokat;
Zift dolu gözlerde karanlık kat kat...
Yalnız seccademin yönünde şefkat
Beni kimsecikler okşamaz madem
Öp beni alnımdan, sen seccadem!

Çaycı getir ilaç kokulu çaydan!
Dakika düşelim, senelik paydan!
Zindanda dakika farksız aydan
Karıştır çayını zaman erisin
Köpük köpük, duman duman erisin!
Peykeler, duvara mıhlı peykeler
Duvarda, başlardan yağlı lekeler
Gömülmüş duvara, baş baş gölgeler...
Duvar, katil duvar yolumu biçtin
Kanla dolu sünger... Beynimi içtin

Sükut... Kıvrım kıvrım uzaklık uzar
Tek nokta seçemez dünyada nazar
Yerinde mi acep, ölü ve mezar?
Yeryüzü boşaldı habersiz miyiz?
Güneşe göç var da, kalan biz miyiz?

Ses demir, su demir ve ekmek demir...
Istersen demirde muhali kemir.
Ne gelir ki elden, kader bu, emir...
Garip pencerecik, küçük daracık;
Dünyaya kapalı, Allah'a açık

Dua, dua eller karıncalanmış;
Yıldızlar avuçta, gök parçalanmış
Gözyaşı bir tarla, hep yoncalanmış
Bir soluk, bir tütsü, bir uçan buğu
Iplik ki incecik, örer boşluğu
Ana rahmi zahir, şu bizim koğuş
Karanlığında nur, yeniden doğuş...
Sesler duymaktayım; Davran ve boğuş!
Sen bir devsin, yükü ağırdır devin!
Kalk ayağa, dimdik doğrul ve sevin!

Mehmed'im, sevinin, başlar yüksekte!
Ölsek de sevinin, eve dönsek de!
Sanma bu tekerlek kalır tümsekte!
Yarın elbet bizim, elbet bizimdir!
Gün doğmuş, gün batmış, ebed bizimdir

Necip Fazıl Kısakürek

Dizi Oyuncularının Özgeçmişi

Devin Özgür Çınar

Devin Özgür Çınar
Doğum Tarihi:1973
Doğum Yeri:Zonguldak-Devrek

4 yaşından sonra İzmir'de yaşamaya başladı.Liseyi İzmir'de bitirdikten sonra Ankara devlet konservatuarında tiyato eğitimi almaya başladı ve 1995 yılında mezun oldu.

Rol Aldığı Yapımlar

Yanlış Saksının Çiçeği 1997
Dış Kapının Mandalları 1998
İkinci Bahar 1999 Cennet
Abuzer Kadayıf 2000
Dar Alanda Kısa Paslaşmalar 2000
Güneş Yanıkları 2000
Hiçbiryerde 2001
Karanlıkta Koşanlar 2001 İdil
Biz Size Aşık Olduk 2002 Feride
Fişgittin Bey 2003
Gönül Yarası 2004 Piraye
Dayı 2004 Aylin
Köpek 2005 Rüya
Miras 2005
Hayat Türküsü 2006 Hayat
--------------------------------------------------------
Selda ALKOR


1943 Konya doğumlu olan Selda Alkor 1965'ten beri sinema dünyasındadır ve pek çok film ve dizide rol almıştır. Sinemaya Cumartesi Senin Pazar Benim filmindeki rolü ile başlayan oyuncu son yıllarda Asmalı Konak dizisinde Sümbül Karadağ, Çemberimde Gül Oya dizisinde Yurdanur karakterleri ile karşımıza çıkmıştır. Bir sinema dergisinin (Ses) açtığı yarışma sonucu sinemaya geçti (1965).


--------------------------------------------------------
Serra YILMAZ


1954 yılında İstanbul'da doğdu. "Anayurt oteli" filmiyle adını duyuran sanatçı. "güle güle"deki kısa rolüyle de başarılı oldu. Panel, konferans vb. gibi etkinliklerde fransızca ve italyanca simültane çevirmenlik yapıyor, bu branşta türkiye'nin en iyilerinden. Université de Caen, psikoloji bölümü mezunudur. En iyi kadin oyuncu ödülünü yönetmen Ümit Ünal'ın 9 filmiyle almıştır. Türkiye ziyareti sırasında papa 16. benedict'in tercümanlığı yaptı. İtalya'da yaşayan Türk yönetmen Ferzan Özpetek'le başarılı filmlere imza atıyor.

filmlerinden bazıları; seni seviyorum,1983 bir yudum sevgi,1984 kupa kızı,1986 teyzem,1986 davacı,1986 anayurt oteli,1987 sen de yüreğinde sevgiye yer aç,1987 afife jale,1987 karılar koğuşu,1989 ay vakti,1993 hollywood kaçakları,1996 ağır roman,1997 harem suare,1999 kaç para kaç,1999 güle güle,2000 cahil periler,2000 gönlümdeki köşk olmasa,2000 o da beni seviyor,2001 9,2002 yeşil işık,2002 aşk meydan savaşı (tv) 2007 bir ömür yetmez

--------------------------------------------------------
Sinan ALBAYRAK


Sinan Albayrak

1973 Almanya Dogumlu,Istanbul Üni. Devlet Konservatuari mezunu.

Filmleri - Oyuncu (13 Film)

  • Beyaz Gelincik Melih 2005
  • Sessiz Gece Serkan 2005
  • Döngel Karhanesi Rus Mafya Sefi 2005
  • Omuz Omuza Cem 2004
  • Kurtlar Vadisi Sadik 2003
  • Unutma Beni Gökhan 2002
  • Nasil Evde Kaldim 2001
  • Karanlikta Kosanlar 2001
  • Sasi Felek Çikmazi Rafet 2000
  • Yilan Hikayesi David 1999
  • Hersey Çok Güzel Olacak Tolga 1998
  • Kara Melek Kameraman Mithat 1996
  • Ferhunde Hanimlar 1993


--------------------------------------------------------
Yelda REYNAUD

1972'de Avusturya'da doğdu. Almanya'da ilk öğretimini gördü. Almanya'dan Mısır'a gitti. Mısır'da üç yıl dalgıç hocalığı yaptı. Daha sonra ABD'ye gitti ve bir yıl araştırma yaptıktan sonra Fransa'ya yerleşti. Paris'in en ünlü tiyatro okullarında 3-4 yıl eğitim gördü. Çeşitli tiyatrolarda dört yıl boyunca zaman zaman oynadı. Almanya, Türkiye, İsveç ortak yapımı olan, Yılmaz Arslan'ın "YARA" adlı sinema filminde başrol oynadı. Hala eğitimi devam etmektedir. Ayrıca orta derecede Mısır Arapçası, İtalyanca ve İspanyolca bilmektedir.
OYNADIĞI FİLMLER

Yedi günah,yedi tepe, bir metropol (2005)
Sessiz gece-Reyhan(tv dizisi) (2005)
Yolda (2005)
Anlat İstanbul –Banu (2004)
Hoş geldin Hayat (2004)
Kasabanın incisi – İnci (2004) tv dizisi
Gece:11:45 – Zeynep (2004)
Çamur – Ayşe (2002)
Nefes Nefese (2000) TV filmi
Yara – Hülya (1998)

ALDIĞI ÖDÜLLER

-35. Altın portakal film festivali en iyi oyuncu (YARA)
-2003 Sinema yazarları derneği “en iyi kadın oyuncu” (ÇAMUR)
-24. Uluslar arası İstanbul Film Festivali “en iyi kadın oyuncu” (ANLAT İSTANBUL)
-1998 Mar Del Plata (Arjantin) Uluslararası Film Festivali - En İyi Kadın Oyuncu.
-1998 - ÇASOD En İyi Kadın Oyuncu.
--------------------------------------------------------
Zehra ALPTüRK


Kadınlar" adlı oyunla İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatrolarında profesyonel oldu.Daha sonraları Halk Oyuncuları, Ulvi Uraz Tiyatrosu, Ankara Birliği Sahnesi, Muammer Karaca Tiyatrosu, Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu, Nejat Uygur Tiyatrosu, Nokta Tiyatrosu, Yasemin Yalçın Tiyatrosu gibi tiyatrolarda kırktan fazla karakteri canlandırdı
--------------------------------------------------------

Özlem Düvencioğlu

Özlem Düvencioğlu
Gerçek Adı : Özlem Düvencioğlu
Doğum Yeri : Yurt Dışı
Doğum Tarihi : 23 Kasım
o kendini böyle tanımlıyor...25 yaşındayım.Doğma büyüme Almanya Düselldorf'luyum.Türkiye ile hiç alakam yoktu.Sadece tatillerde veye hafta sonlarında alışveriş yapmak için geliyordum.Almanya'da emlekçı olarak bir yıl staj yaptım.Sonra kendi şirketimi kurup 3,5yıl emlekçılık yaptım.Evleri restore edip satıyordum...Bu arada mankenliğe başladım.Ben bir kaç işi aynı anda yapmayı çok seviyorum.Yaptırdığım evlerin 3-5 yıl sonra yine açık arttırmaya çıkacağını düşünerek emlekçılığa yeniden başlama düşüncesiyle işime ara verdim.
--------------------------------------------------------

İlk bölümü ile 4. sırada yerini aldı..!

13 ARALIK PERŞEMBE

TOTAL


1-Kurtlar Vadisi Pusu 15.90 Rating
2-Kavak Yelleri 8.80 Rating
3-Annem 7.80 Rating
4-Parmaklıklar Ardında 6.80 Rating
5-Tatlı Bela Fadime 6.60 Rating


AB


1-Kurtlar Vadisi Pusu 13.80 Rating
2-Kavak Yelleri 10.20 Rating
3-Annem 10.10 Rating
4-Parmaklıklar Ardında 8.20 Rating
5-Tatlı Bela Fadime 7.10 Rating

15 Aralık 2007 Cumartesi

1. BöLüMü iZLEYiN

Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 1.Kısım


Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 2.Kısım


Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 3.Kısım


Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 4.Kısım



Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 5.Kısım


Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 6.Kısım


Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 7.Kısım


Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 8.Kısım


Parmaklıklar Ardında 1.Bölüm 9.Kısım *Son*

14 Aralık 2007 Cuma

Özlem Düvencioğlu Bu kez Müdür


HIRSIZ POLİS'İN HIRSIZ MAVİSİ ÖZLEM DÜVENCİOĞLU, PARMAKLIKLAR ARDINDA İSİMLİ DİZİDE BU KEZ CEZAEVİ MÜDÜRÜNÜ CANLANDIRACAK!

Herkes merak ediyordu. Hırsız-Polis dizisinin 'Mavi'si Özlem Düvencioğlu yeni sezonda hangi rolle karşımıza gelecek diye... Özlem Düvencioğlu, çekimleri Sinop'ta süren atv'nin yeni dizisi Parmaklıklar Ardında'da bu kez cezaevi müdiresi rolünü üstleniyor.


Hatırlanacağı gibi Türkiye'nin ilk kadın cezaevi müdürü Ümran Yavuzyılmaz geçen ay Adana'da görev başı yapmıştı. Bir dönem siyasi tutuklu ve hükümlülerin konulduğu, 'Aldırma Gönül' türküsüne esin kaynağı oluşturan ve hizmet dışı kaldıktan sonra uzun süredir harabe halinde bulunan Sinop Kapalı Cezaevi, dizinin yapımcıları tarafından çekimler için adeta yeniden inşa edildi. Kadın mahkumların çileli yaşam öykülerini ekrana taşıyacak olan Parmaklıklar Ardında'da Özlem Düvencioğlu ile birlikte Selda Alkor, Serra Yılmaz, Zehra Alptürk, Yelda Reynauld ve Devin Özgür Çınar da rol alıyor. Hakan Gürtop'un yönettiği dizinin tek erkek karakteri olan cezaevi doktorunu ise Sinan Albayrak canlandırıyor.

Dizi Oyuncuları

Dizi Künyesi

Dizi Adı : Parmaklıklar Ardında
Yayınlandığı Saat ve Kanal : Perşembe 21:40, ATV

Yapım Şirketi : Play Prodüksiyon
Yapımcı : Ayşe Durukan , Uğur Başaran
Reji ve Kamera : Hakan Gürtop
Genel Koordinatör : Pertev Atasay
Senaryo Danışmanı : Feride Çiçekoğlu
Senaryo Ekibi : Hasan Özsoy , Seda Altaylı
Cast Direktörü : Ayşe Barım
Sanat Yönetimi : Selim Keleşoğlu, Sedef Gürtop
Yönetmen Yardımcısı : Deniz Sonyürek
Yönetmen Yardımcısı : Nisa Heybetli Aksoğan

Oyuncular : Selda Alkor, Serra Yılmaz, Devin Çınar, Yelda Reynaud, Özlem Düvencioğlu, Sinan Albayrak, Zehra Alptürk, Özlem Başkaya , Başak Daşman, Onuryay Evrentan, Müfide İnselel, Zeynep Kızıltan, Nurhan Özenen, Meltem Pamirtan, Zeynep Pınar Dikici, Iraz Yöntem

Mekan : "Tarihi Sinop Cezaevi" - Sinop

Jenerik Müziği : Aldırma Gönül
Güfte : Sabahattin Ali
Beste : Kerem Güney
Yorumlayan : Kibariye

Dizi 1. bölüm Fragmanı

Parkmaklıklar Ardında

B2 koğuşundaki kadınlar, en ağır suçlardan hüküm giymiş mahkûmlardır. Kimileri talihsiz, mağdur kadınlar, kimileriyse iflah olmaz suçlulardır. Fakat onlar aynı zamanda, birer eş, birer anne, birer evlattır. Belki de hepsinden önemlisi; Onlar birer kadındır... İçinde bulundukları ortamda, çoğu zaman güçlü mahkûmların kendi koydukları kurallar, hapishane kurallarının önüne geçer. İçeride geçerli olan tek kural vardır: “Güçlü olan ayakta kalır”! Sadist gardiyanların, kin ve güç savaşlarının egemen olduğu, en içgüdüsel duygularla hareket edilen, korkutucu ve huzursuz bir dünyadır onlarınki... Tüm bu şiddet ve yoksunluk içinde, yine de sımsıcak dostlukların, kadın duygularının hâkim olduğu bir “iç dünya” yaratmayı başarabilen, isimsiz kahramanlardır onlar... Başarılı yapımı ve güçlü kadrosuyla dikkatleri çekecek, adından çok sözettirecek “Parmaklıklar Ardında”, tüm ekranseverleri soluk soluğa izleyecekleri bir serüvene davet ediyor...