28 Mart 2008 Cuma

Kendi ağzından Serra yılmaz


http://preview.hurriyet.com.tr/preview/image.aspx?picid=5198757SERRA YILMAZ
Oyuncu ve çevirmen
Aslında oyuncuyum ve para kazanmak için artı bir iş yapıyorum
İkinci işim olan çevirmenlik, asıl mesleğim olan oyunculuğun istikrarlı olmaması sonucu doğdu ve gelişti. Kısaca ben dil aracılığıyla takviye iş oluşturup, takviye para kazanmış bir insanım. Eskiden tiyatro yaptığım yıllarda Fransızca dersleri verirdim, hem özel ders verdim hem de Fransız Kültür Merkezi’nde çalıştım. Sonra simültane çeviriye başladım. Freelance çevirmenlik yaptığım için oyunculukla beraber bu işi de götürebiliyorum.
Hayatımda "kariyer yapmak" diye bir deyim hiçbir zaman olmadı ve bundan böyle de olmayacak. Hayatımı kariyer yapmak üzerine değil, zevk almak üzerine kurdum. Zevk aldığım işleri yaparak hayatımı idame ettirmeye çalıştım. Oyunculuk en keyif aldığım iş, tercümanlıktan da çok büyük keyif alıyorum.
Ayrıca ben aktif olmaya alışık bir insanım. Bizim nesle çalışmanın bir erdem olduğu öğretildi ve ben de sürekli çalışıyorum. Boş oturamıyorum, oturduğum zaman da kaşınıyorum. Örneğin şu anda 10 günlük bir boşluğum var, hemen çeviri bürosunu arayıp yapabileceğim bir iş olup olmadığını sordum.
Mümkün olsa kendimi sadece oyunculuğa adamak ister, daha fazla dizi, film ve piyeste rol almayı arzu ederdim. Bir uzun metrajda oynamayı isterdim, ama Türkiye’de kaç tane uzun metraj çekiliyor ki! Ne yazık ki hayatın gerçekleri bizim tercihlere uymuyor ve hem hayatımı idame ettirmek hem de sevdiğim için çevirmenliği oyunculukla paralel olarak sürdürüyorum.
İki işim de birbirini çok iyi besleyen meslekler. Örneğin simültane kabininde etkili bir ses tonu, sesin kulağa nasıl geldiği, nasıl konuştuğunuz, ne kadar ikna edici olduğunuz çok önemli. Ama özellikle ardıl çeviride yani bir gruba, bir cemaate ya da iki kişiye hitap ederken rahat olmanız ve konuşan nasıl konuştuysa onu yansıtacak şekilde konuşmanız son derece önemli. Konuşan kadar ikna edici olmanız ve bunu yaparken de vücut dilinden faydalanmanız gerekiyor. Dolayısıyla oyunculuk çevirmenlikte çok büyük bir artı puan. Kürsüye çıktığımda yanımda cumhurbaşkanı duruyorsa, büyük bir rahatlıkla çevirimi yapabiliyorum. Çevirmenliğin oyunculuğa kazandırdıklarına bakarsak, çevirmenlik sayesinde normal vatandaş olarak kesinlikle giremeyeceğim ortamlara kolaylıkla girebiliyorum. Parlamento ya da hapishaneye giriyorum. Şu anda da hapishanede geçen bir dizide oynuyorum ve tecrübelerimden faydalanıyorum.
Esas işim oyunculuk, çevirmenlikse yan işim... Türkiye’de çok aydın, çok ileri kesimden insanlar bile ne yazık ki oyunculuğun ciddi bir iş olduğuna inanmıyor. Benim de asıl işimin çevirmenlik olduğunu, oyunculuğu eğlenmek için yaptığımı düşünüyorlar. Aslında oyuncuyum ve para kazanmak için artı bir iş yapıyorum.

Hiç yorum yok: